Cemal Safi Sözleri

Sendeyim.com olarak 2025 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici Cemal Safi Sözleri derlemelerini hazırladık. Bu en yeni Cemal Safi Sözleri ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel Cemal Safi Sözleri 2025 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




Aşkımın ahıyla tutulur yakan, alıcı kuş kadar sürmez fiyakan. Senin de gözünü yaşlı bırakan, senin de boynunu büken bulunur.
Alıcı kuş gibi ağdın üstüme, canımı güç bela taşıdım bugün. Kalıcı kış gibi yağdın üstüme, huyundan soğudum üşüdüm bugün.
Sen gittin gideli olmadı gündüz, gözlerim sabahı görmedi henüz. Seninle olunca dağ tepe dümdüz, sensiz bütün yollar yokuştur bana.
Meğer aşkı anlatan cümle şarkılar azmış. Tüm besteler çaresiz nihaventmiş hicazmış. Kim görmüş, kim yaşamış, hangi şiir kim yazmış! Her cevrine göz yumup bel büktüğüm günleri!
Can evindeki yerim hiç kolay dolmayacak. Bakışını terk eden umudun olacağım. Hiçbir gün mutluluğun dört dörtlük olmayacak. Evlat acısı gibi içinde kalacağım.
Bu nasıl edebiyat! Ne zavallı öğreti! Yalan yanlış bilgiler belleklerde iğreti aslını inkâr eden zihniyet sayesinde, bir dörtlük yazamayan şaircikler türedi.
Çeker gibi bakma hançeri kından, senin de canını yakan bulunur. Senin de bir zalim gelir hakkından, sana da bir kurşun sıkan bulunur.
Ateşli bakışlara bağla umutlarını, ben güzele doymuşum, gözüm gönlüm aç değil. Rahmet bekleyenlere götür bulutlarını, gönlüm aşkın deryası yağmura muhtaç değil.
Biz hallacı Mansur’a yanan ışıklardanız. Mevlâna, Hacı Bektaş, Yunuslarca pirdeniz. Biz Rahman deryasında Yunan aşıklardanız. Kalır mı ruhumuzda günah denen kirden iz.
On dokuzda başladı, otuz sekizde durdu. Bu cenneti bizlere on dokuz yılda kurdu. Türkün iman gücüyle zırhladı anayurdu. İnkılaplarla ördü ağ ağ Mustafa Kemal.
Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı! Bir ihtimâl de olsa döner diye bekledim. Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı; bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim.
Gönül diyarında racon keserdim. Kükreyen aslandım sindirdi felek. Pervasız rüzgârdım zalim eserdim. Fırtınam koparken dindirdi felek.
Başıma derdinin darısı benim, gözünün yaşını silmeye geldim. Söyle, ne kadarsa yarısı benim, gardaş payı yapıp bölmeye geldim.
Dünyada cehennemi yaşamak demek buymuş, bir ben bir rabbim bilir ne çektiğim günleri. Hangi şeyda Leyla’ya bu kadar saygı duymuş? Kim yaşamış önünde diz çöktüğüm günleri?
Merhamet olmazsa kalp kiracında. Tahtın da kurtarmaz seni tacında. Bir kara sevdanın darağacında, senin de ipini çeken bulunur.
Serviler diyarına seninle gitmek varmış. Sensiz hayat sırtımda hörgüç anladım baba. Hasretin çöl güneşi kalbi nasıl yakarmış. Gölgenin kıymetini gör-geç anladım baba.
Ne çıkar sararıp solsa da yüzün! Gönlümde baharsın gelse de güzün. Çekilmez olsa da sitemin, nazın, başka yâr seçmeye gözüm kesmiyor.
Bu gece rüyama efkârlı girdin, ne derdin var ise yaz gönder bana. Cemâlin gülerken bir resim çektir, kederden arınmış yüz gönder bana.
Seni geçilmez gören gönül gücümü yendim. Vuslatından ziyade, hasretini beğendim. Sabrımla sarf ettiğin saadet sermayendim. Kıymet körü kalbimi kırıp kaybolacağım.
Sana ait evrenin bu muhteşem imarı. Sema eder yıldızlar senin emrine doğru. Sen sonsuz semavatın sırlarının mimarı. Ahatsın kâinatın ulu imparatoru.
Benim aşka gururu çiğnetip yola düşen, sen bir hatır sormaya selam vermeye üşen. Ah! İçim ürperiyor ya evde yoksan Ayşen, ıslah olmaz bu gönül iflah olmaz bu yara.
Sevmek şöyle dursun sensiz baharı, yaşamak ölmekten hazin geliyor. Kapanmış sabahın bütün yolları, geceler ömrümden uzun geliyor.
Bundan daha güzel müjde mi olur? Merhaba diyorsun telefonda sen, sen ki konuşursun, derdim mi kalır? Nasılsın, diyorsun telefonda sen.
Sessizim ne kadar üzsen de beni, ağzımı açmaya gözüm kesmiyor. Vurduğun zincirden çözsen de beni, bırakıp kaçmaya gözüm kesmiyor.
Sen benim ikinci doğum günümsün, gençliğim maziye göçerken geldin. Sen benim geciken şanslı yönümsün. Son fırsat elimden kaçarken geldin. Ezan çiçekleri açarken geldin.
Kalender meşrep dostla sohbet eyle sen yine. Ecdadımız derler ya davul dengi dengine. Parası da pulu da lütfû da onun olsun. Selâmdan gayri paye verme cahil zengine.
Ayağımda çarık elimde asa, sana geleceğim mutlaka bir gün. Aşktan kutsal mıdır medeni yasa, senin olacağım mutlaka bir gün.
Böyledir kısrağın deli çağları. Çalmadan oynuyor kıza bak hele! Ben yarattım diyor alçak dağları, kafirin verdiği poza bak hele!
Kelamullah Vahyedilen Muhammet. Feyzullah var mıdır senin üstüne. Gaffarın gönlünden kopan merhamet, Lütfullah var mıdır senin üstüne?
Söyle vicdanı kara söyle gönlü fukara, aman aman bir şarkı işittin mi şu ara? Sen dönmeden yağma yok şiir yok bestekâra, ehli söz kalem kırdı bana ağlar şuara.
Dönme, günahkâr ruhum ömrümce yaslı kalsın, yüzüme bahtım kadar gülme Allah aşkına! dönme ki meyhaneler hicrinle süslü kalsın, aldırma imdadıma, geme Allah aşkına!
Gün battı batacak hafif rahmet var. Gözüme görünen bir alamet var. Bu aşkta bir hikmet bir keramet var. Sen bana iş işten geçerken geldin. Son fırsat elimden kaçarken geldin. Ezan çiçekleri açarken geldin.
Sersefilim sevgilinin uğruna, Abdal oldum göç eyledim giderim. Hançer vurdum gençliğimin bağrına, telafisiz suç eyledim giderim!
Kaç gönülden geldim geçtim, sayamadım sayamadım. Kaç buseden aşkı içtim, doyamadım doyamadım. Tatlı geldi zor kolaydan, mutlu çıktım her olaydan, ne Gülay’dan ne Tülay’dan, cayamadım cayamadım.
Gök gibi gürledin durdun başımda! Buz gibi sözleri kırdın başımda. Ahiret suali sordun karşımda; kıyamet vaktini yaşadım bugün.
Ömrünün son faslını sessiz sakin asûde. Geçirmek istiyorsan hayıflanma beyhude. Şaha müdane etme şan için şaşa için, huzur-u mahşer için canı gönülden hu! De.
Çiçeğim, bir mesel var, eski bir atasözü. Zararın neresinden dönersen kâr, çiçeğim. Senin hayat çağının henüz baharı, yazı. Benim ömür bahçeme kar düştü, kar çiçeğim.
Tahliyem çıktı sanma, sanma ki azadeyim. Dilimi çöz de bari halimi arz edeyim. Sadakat sembolüyüm diye büstüm dikildi. Müstesna müzedeyim, karasevda-zedeyim.
Bahtımdan kara kışın ilk karşıma çıkışın. Gözlerimi ellere âmâ etti bakışın. Müdahil olmadılar ne kirpiğin ne kaşın. Tüm aklımı fikrimi yağma etti bakışın.
Aşkınla ne garip hallere düştüm! Her şeyim tamam da bir sendin noksan! Yağmur yaş demeden yollara düştüm, içim ürperiyor ya evde yoksan!
Çölde gökyüzünde bir bulut gezer. Görevi gölgeni takip efendim. Görünce hikmeti ilahi sezer. Bahira isimli rahip efendim.
Yıpratamaz darbeler bugün dünden daha genç. Şimdi daha da zinde sağ sağ Mustafa Kemal. Samsun ufkundan güneş yeni doğmuş kadar dinç. Batmadı batmayacak çağ çağ Mustafa Kemal.

Diğer Güzel Sözler Yazıları