Ölüm Sözleri

Mezarlık ölülerin, toprağa karışmadan önce adlarını, kimliklerini toprak üstünde bıraktıkları yerdir.

Ölmemek insanlar için felakettir, başak için sararıp olgunlaşmamak ne ise insanoğlu için de ölmemek odur.

Ey hayat, seni bu kadar kıymetli tutuşum, ölüm sayesindedir.

Erken ölüm yoktur, kadere iman vardır.

Ölüm eski bir şeydir, amma her insana yeni görünür. Turgenyev

Hayatta her şey belirsiz, kesin olan mukadder bir şekilde kesin olan tek şey var: Ölüm.

İnsanların bazısı yaşayıp bazısı ölseydi, ölüm dayanılmaz bir acı olurdu.

Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.

Hayattan önce, ölüme hazırlanmalıyız.

Yarın öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıkları unuturuz; ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kırıcı ve gururluyuz.

Hakikatte ölüm, ruhun aletlerini kullanmasını terk etmesinden başka bir şey değildir, ruhun aletleri ise organlardır.

Gerçekte kimse bilmiyor ölümün ne olduğunu, insana verilen en büyük iyiliktir belki ölüm; ama en büyük kötülükmüş gibi korkuluyor ondan.

Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim. Montaigne

Yeryüzünde hüküm süren kuvvet; hayat kuvveti değil ölüm kuvvetidir.

Ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır. Öldü.

Centilmen olarak doğmak bir tesadüftür; fakat bir centilmen olarak ölmek büyük bir başarıdır.

Dünyaya geldiğiniz gün, bir yandan yaşamaya, bir yandan da ölmeye başlarsınız.

Ölüm, yaratılmışın Yaradan’a kavuşmasıdır, Sebi arus’dur. Mevlâna

Dünyadaki varlıkların varoluşlarının hakikati, onların sonlu olmasıdır. Bütün sonlular ise gelip geçicidir ve yok olmanın nüvesine sahiptir.

Ölüm son uyku değil, son uyanıştır.

Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.

Ölüm geldiğinde; mal gider, mülk gider, eş gider, dost gider ama iman kabre bizimle beraber girer. Mevlâna

Bir kelebek ağrısıydı, vakit dardı, mevsim hicazdı, yetişmem gereken bir ölüm, kaçmam gereken bir hayat vardı. Birhan Keskin

Ölenin kıyameti kopmuştur. Hadis-i Şerif

Ölüm daima gözünün önünde olsun, o zaman asla adi endişelere düşmezsin ve hiçbir şeyi fazla hırsla arzu etmezsin.

Kabre yılanlar dışardan gelir sanmayınız. Sizin kötü amelleriniz kabirde sizin için engerek yılanıdır. Abbadi

Ölümü istemek güzel değildir. Ölüme hazırlıklı olmak güzeldir. Mehmet Feyiz Efendi

İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir yaşam da mutlu bir ölüm getirir.

Ölüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur. Seneca

Hiçbiriniz ölüm istemesin, eğer iyi biri ise yaşaması belki iyiliğini arttırır, kötü biri ise belki tevbe eder.

Ölülere kötü söylemeyin. Zira bu sebeple hayattaki yakınlarını incitmiş olursunuz. Hadis-i Şerif

Doğduğunda sen ağlamıştın, herkes bayram etmişti. Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın, sen bayram et.

Diyorlar ya; korkar mısın ölmekten? İnsan hiç korkar mı yalan bir ömrün ardından tadacağı tek gerçekten. Mevlâna

Yaşayan herkesin sonu topraktır.

Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın, sen bayram et.

Ölüm, her şeyi eşit yapar.

Ölüm, başka bir yaşamın kaynağıdır.

Doğduğumuz zaman dünyaya hiçbir şey getiremediğimiz gibi, ölürken de hiçbir şey götüremeyiz.

Ölüm bu ne hükümdar tanır ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.

Üç şey ölümün ardından kabre gider: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi döner, birisi kalır. Dönenler: ailesi ve malı, kalan da: amelidir. Hadis-i Şerif

Ölümden korkmayan ölmez, ölüm kendine koşanları hiçbir zaman vurmaz.

Sana nasihat edici olarak ölüm yeter Hadis-i Şerif

İnsan ne zaman ölür bilir misiniz; tembellikten, inançsızlıktan ve hayatı yaşamaya değer kılmayı becerememekten.

Her şey maşuktur, aşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur, aşık bir ölüdür. Mevlâna

Ölüm bir saniye bile yakınken hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamanın alemi ne?

Ölüm, bazen bir ceza bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur.

Ölüm bir defa gelir, fakat hayatın her anında kendisini hissettirir. Ölüm korkusu, ölmek ıstırabından daha ağırdır.

Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.

Ömür bu kadar kısa iken amelleri kısaltıp emelleri uzatma!

Meyve veren ağaca kuru denilmediği gibi, eseri devam eden zevâta da ölü denmez. Süleyman Hilmi Tunahan