Asker Sözleri

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; barışın güvercini, savaşın kartalı, yüksek yerlerde açan çiçeğim! Senin altında doğdum, senin altında öleceğim.

Yine sensizliğe açtım gözlerimi, yine hasretinle kavrulacak bu gönül, bir gün daha eksildi sana kavuşmam için, yine bugünde resimlere bakıp bakıp gözlerimi sileceğim askerim.

Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komandoyuz dağlar sağ olsun.

Dağlarda çiçekler solduğu zaman, göklere bulutlar dolduğu zaman, yağmurlar sel olup aktığı zaman inan ki bir tanem ben ağlıyorum.

Öyle bir toplum var ki çığlık atsan duymayan öyle bir kalbim var ki kurşunlara doymayan.

Ömründen gün gitmesini isteyen tek varlık askerdir paşam.

Ezanla geldik salayla gideriz. Bu vatan için kanımızı şerbet diye içeriz.

Bu söyleyeceklerimi aklından çıkarmamaya çalış; ay akşamdan ışıktır.

Şafak ne kadar zengin olursa olsun, bir gün fakirleşmeye mahkûmdur.

Arşa çıkar ayak sesi geçerken, ona sorar güller gonca açarken, tufan durur ateş söner o varken, vatanımın göz nurudur Mehmetçik.

Her şeyden kutsaldır mesleğim, elimde silahım, sınırda nöbet beklerim, silahım namusumdur, üniformam kefenim, gerekirse vatan uğrunda, canımdan vazgeçerim.

Sizlerden ayrıldım 20 yaşında, kendimi gördüm nöbet başında, ismimi görürsen mezar başında, üstüme kapanıp ağlama anam.

Rüyamda gördüm ana kucağı uyandım baktım asker ocağı, felek ayırdı evi bucağı, ağlama anam dönerim bir gün.

Her erkek bir gün asker olacak fakat her asker bu vatanı koruyamayacak.

Koyuver derdin silinsin, yol ver öfken yorulsun sonra korkma göster gönlün görünsün, hoş gör ruhun sevinsin gel bu günün hakkını ver yarını yarın düşünsün.

Malatya’ya girdim yeşil ağaçlar, nizamiye ye girdim kesildi saçlar. Dediler buradan askerlik başlar, gözümden akmaya başladı yaşlar.

Dağların tepesine, eşkıyanın alnına, kızların kabine ölümsüz Mehmetçik yazacağım.

Yolumuz gaza, sonu şehadet, dinimiz ister sıdk ile hizmet, anamız vatan, babamız millet, vatanı mamur eyle Yarabbi. Milleti mesrur eyle yarabbi.

Dağların aslanları geceniz gündüz gibi olsun dualarım sizinle askerim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim yeryüzünde yer beğen nereye dikilmek istersen söyle, seni oraya dikeyim.

Eğer bir gün şafağım için doğacak güneş dağdaki teröristin sırtını ısıtacaksa bırakın o güneş hiç doğmasın.

Bu vatan toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir.

Ben Türk askeriyim, ülkemin dört yanında beni bulursun, başımda miğferim, ayağımda postalımdan tanırsın, adımı bilmeyen Mehmet diye çağırsın, vatan uğrunda, can verecek kurban ararsan, hepinize yeminim, ilk safta beni bulursun.

Yıllara meydan okurken aylara esir düştük ama vatan için 12 ay değil 15 sene yapılır, ne kadarda zor olsa.

Biz sosyetenin süslü basamaklarından çıkmasak da, kartalların bile yuva yapmaya korktuğu yüksek dağlarda düşmana kurşun sıkmasını iyi biliriz.

Spora gidememekten yakınıyordun ya. Al işte spor senin ayağına geldi, iyi değerlendir.

Gece nöbetlerinde beni aklına getirmemeye çalış. Uyurken üstlerine yakalanmanı istemem.

İlk başlarda kaç gün kaldı yerine kaç gün geçti diye sayarsan senin için daha kolay olacaktır. Gel teskere gel, gönlümüz seninle.

Kendim uzak hayalim yakın resmime bakıp ağlamayın sakın. Kıymetim varsa duvara asın, kıymetim yoksa ateşe atın.

Ne şehitler verdik vatan uğruna bizde bitmez Mehmetçik bu vatan uğruna.

Bu vatan ileri atılıp sellercesine göğsünden vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine, şu kara toprağa girenlerindir.

Her sabah mercimek yemeyi çatalla hoşaf içmeyi elbise yerine çuval giymeyi asker ol da gör arkadaş.

Hakkâri -Çukurca’da askerlik yapmak Azrail’den borç alıp şeytanla kumar oynamaya benzer.

Aşkım yatağın, sevgim yorganın, yüreğim yastığın olsun. Asker ocağında rahat uyu bir tanem.

Dağlara çizmişiler resmimi komando koymuşlar ismimi belki bir gün geri dönemem diye göndermişler sana resmimi.

Bir kıza sordum adın ne? Açılmış gül dedi. Seni seviyorum dedim. Gülerek git başımdan dedi. Seni öpebilir miyim dedim. Askere yok dedi tam sarıldım öpüyordum komutanım koğuş kalk dedi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe! desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitap. Seni ancak ebediyetler eder istiap.

Doğan her güneş gençliğimin kaybıysa, batan her güneş şafağımın kaybıdır.

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat. Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.

Bir gül konmuş başucuma, yazık değil mi bu genç yaşıma. Askerde bir iş gelirse başıma, garip asker yazın mezar taşıma.

360 gün uzunluğunda, 12 ay genişliğinde, 52 hafta ağırlığında, baldız belinde, karı elinde, tekme ile beslenen, düdük ile uslanan, nohut gazının geri tepmesi, bulgur pilavının ileri itmesiyle tam otomatik olarak çalışan, her yanlışta elli şinav çeken, bot ile kep arasında sıkıştırılmış, dört yüz lirayla kandırılmış, ağır destekli yiyince dönen etkili bir silahtır…

Bu vatan bizimdir ferman gerekmez. Askerin olduğu yere yabancı giremez.

Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar. Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor; bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor.

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, ışık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen 360 gün sonra tekrar deneyiniz.

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Bu ülke seninle gurur duyuyor. Vatani görevinde başarılar Adam olmak adına son şansını da iyi değerlendirmeni dilerim.

Bu vatan tarihin dilinden düşmez bu destan, nehirler gazidir, dağlar kahraman, her taşı yakut olan bu vatan, can verme sırrına erenlerindir.

Herkese nasip değil, asker olmak hudutta. Al bayrağın rengi var, yerde, gökte, bulutta. Heybetimiz titretir, şu karşıki dağları. Vatanın bekçisiyiz, biz hudut kartalları.

Bitmez diyorlar bana senin askerliğin, varsın bitmesin. Ben burada 12 ay değil 12 yıl yapmaya razıyım, yeter ki şehitlerimiz rahat uyusun yerinde.

Bize vatan delisi diyorlar, kafayı vatanla bozmuşsunuz diyorlar. Çok şükür kafamız bozuk, kanımız değil.