Sert Sözler

Bu saatten sonra ben başkasını düşünerek yazarım, sen de üstüne alınarak okursun!

Turşu kurar gibi, hayal kurmayın her hıyarla!

Hak edene masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.

Yokluğumla iyi geçin, çünkü varlığım bir daha olmayacak!

Sana sağır olana, sen dilsiz olacaksın.

Hani senin varlığın ‘fifi’ yokluğun da ‘tın’ ya; benim varlığım ‘olay’ yokluğum çok kötü ‘koyar’.

“İnsanlık” yazın. Boşluk Bırakmayın. Hiçbir yere göndermeyin. Bırakın sizde kalsın.

Çok dostum var benim, yeter ki işleri düşsün.

Bir zamanlar ardından bakar ağlardım, şimdi dönüp arkama bile bakmam. Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi şerefsizim bir kibrit bile çakmam.

Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin onu virgüle. Ne soru kalmalı ne de tek bir soru işareti geriye!

Baba parası yiyerek kendini adam zanneden ile sırtındaki yük ile kendini beygir zanneden eşek arasında hiçbir fark yoktur.

Öyle kendi kendine yanarsın! Bizim kimselere şekil koyduğumuz yok. Ama şeklimiz birilerine koyuyorsa sıkıntı yok!

Ulaşamadığın kadına kaşar demeyeceksin paşam! Biraz delikanlı olup; bu beni aşar diyeceksin! O kadar.

Kanı bozuksa, bahaneyi sütte aramanın âlemi yok ki.

Bazen hayata sağlam bir temizlik gerekir. İçini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış insanlara yol vermek gerekir.

Hayatta iki şeye dikkat edin; yolda yürürken kavşaklara bir de yüzünüze gülen yavşaklara!

Bazı insanları toplasan da çıkarsan da fark etmez çünkü karakterleri hep ‘Sıfırdır’.

Kafam dağınık olabilir ama kimi nereye koyduğumu asla unutmam!

Aşk için edilen yeminler yüzünden sığılmayacak cehenneme!

Hani derler ya ‘Özün neyse sözün de o olsun’ diye. Ben de diyorum ki; özü olmayanın söyleyecek sözü de olmasın!

Sen çare arıyorken o bahane arıyorsa, aranacak bir şey kalmamıştır; bırak gitsin!

İnsan herkesi almamalı hayatına; özeli olmayanın, özlemi olmaz!

Sen! Anca benim falanıma filan olursun. Unutma! Kafamı çevirdiğim an yalan olursun.

Bizim aklımızın bile almadıklarını, başkalarının midesi nasıl alıyor anlamadım.

Keşke hep çocuk kalsaydım diye üzülme sevgilim. Çoğu zaman gözümde yeterince küçüksün zaten.

Şeytan’ın en büyük dostu, ağzı gevşek, yüreği yavşak olan insandır.

Kalbimi park yerimi sandın, çık dışarıda oyna!

Bazı aileler çocukları doğduğunda kulağına isim yerine birkaç kez ‘adam ol’ diye fısıldasaydı, biz de büyümüş hallerini isimleriyle anabilirdik.

Bir kez ayrıldıktan sonra tekrar barışmak fayda etmez. Ya g*tü kalkmıştır, ya da sevgisi azalmıştır.

Hamurunu bildiğim insanların şekilleriyle ilgilenmiyorum!

Yeni bir sayfa açtım, içinde sen yoksun. Kalbim barınak değil ki içinde köpekler olsun!

Rabbim bizden uzak tutsun, demir paradan daha bozuk insanları.

Herkesin kalbimde bir yeri var. Kiminin altı çizili, kiminin üstü!

Hayal kırıklığım olup ayağıma batacaksan, bi çekil şöyle kenara!

Hadi kaldır kadehi! Varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.

Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş. Oysa ne içmesini bilen var ne de sevmesini.

Hiçbir savaşta kazanan bir devlet olmadı, biri insanını kaybetti, diğeri insanlığını!

Boş versene! Aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil ne verdiğine bakar olmuş.

Ben hiç kimseyi öyle yarı yolda filan bırakmam. Aldığım yere geri iade ederim!

Bu dünyada gülmek istiyorsan ya kaderin güzel olacak ya da kafan…

Her iltifata itibar etme! Kurban kesilmeden önce boynu okşanır.

Mazin kirlenmişse lekesi çoksa, güzelliğin neye yarar şerefin yoksa!

Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!

Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun, tadını kaçıranı hayatından çıkar.

Gidişini umursamadığım gibi, gelişini de beklemediğim insanlar var!

Unut beni demişsin hiç düşündün mü sevgilim sen hatırlanmaya değer misin?

Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç b*ka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?

Sigarayı kül tablasına bırakır gibi bırakırım seni.

Kız çocuğu okur mu? diyen adam! Karını hastaneye götürünce bayan doktor baksın demeyi biliyorsun.

Bütün erkeklere odun diyen kızlar! Her sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapar?

Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir! Ben gideni değil, giden beni kaybetmiştir.

Hayatta üç çeşit insandan kork; dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.

Yeni bulduğun arkadaşları kaleme, eskileri silgiye vurma. Kalemin ucu kalbine batarsa, silginin yumuşak şefkatine muhtaç olursun.

Gidişine illa bir isim konulacaksa; “Mal kaybı” diyelim.

Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz… Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz…

Haklısın güzelim; bizden adam olmaz, aşkı hala kalpte arıyoruz.

Menfaat çevresinde dost edinen, çile yolunda yalnız kalır.

Bel altında kalsaydı aklımız, ayaklar altında kalırdı adamlığımız.

Güvenme karaktersizin vefasına. Bugün över, yarın söver!

İki yüzlü insan pazar tezgâhı gibidir? Öne iyilerini koyar, arkası hep çürüktür!

Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında.

Gidenin arkasından nokta koyun ki gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın.

Herkes kendine yakışanı yapmalıydı, bu yüzden sen de defolup gittin!

Dostum ya da düşmanım olacaksan, ilk önce şerefli olacaksın!

Erkek özlediğini söylemez! Oturur bir sigara daha yakar.

Gidene dur demekte neymiş? Asfalt bile dökeriz, maksat rahat yol alsın.