Havalı Aşk Sözleri

Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım!

Eğer, dedi meczup fısıldayarak; yürek yüreğe değmişse, elin ele değmesine ne gerek var ki?

Seni seviyorum. Bu öylesine bir cümle değil. Ölesiye bir cümle.

Sen bitmek bilmeyen o uzun yolun sonunda karşıma çıkan o mavi denizsin. Derin ama asla boğmayan, içimdeki huzursun.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Senin göğsüne başımı yasladığımda; göğüs kafesinin altında bir cennetin varlığını hissediyordum. Oraya uzanıyordum, bilmiyordun.

Sen gülümseyince reklam arasına giriyor tüm acılar.

Ona bakmaya kıyamamak mı yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.

Her yanıma geldiğinde ruhuma şarkı söyletiyorsun.

O kadar güzel bakıyorsun ki bazen, bütün dünya kör olsun istiyorum.

Sendeki gülüş; Ankara’ya deniz İzmir’e kar getirir.

Bütün sesler, bütün yüzler ve bütün gülüşler sana benzemeye başladı. Ya da ben seni özledikçe deliriyorum.

Hayat sana bütün güzellikleri, bana da seni sunsun.

Kalbimdeki yerini bilseydin, yeryüzü sana dar gelirdi.

Saat kaça vurursa vursun. Dünya sana dönüyor.

Yağmur gibi sev beni, kaçmak mümkün olmasın.

Sadece sev dedi gözlerin, bense aşka müebbet yedim.

Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!

Çık gel uzaklardan. Bakarsın belki bir şiir oluruz.

Ah sana bir sarılsam şimdi, kırılsa yalnızlığımın kemikleri.

Ben seni susacak kadar, ben sana susayacak kadar, ben seni, beni susturacak kadar sevdim.

Öptüğün dudaklarım değil, ruhumdu.

Ama Allah bilir ya, ne saklayayım yanında ihtiyarlamak istiyorum. Turgut Uyar

Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılmadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.

Ve birden bütün aşk şarkıları seni anlatmaya başladı.

Kalbim, ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah!

Benim kurulu düzen dediğim, senin dizlerine yatıp uyumak.

Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuştur çoktan.

Sen uzakken sarar ecelim ve yangının dağılır evime.

Sen bu karanlık ömrünün içine bir sevinç ışığı gibi kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Sabahattin Ali

Dua gibisin bana. Ne vakit seni ansam, bir huzurun içine düşüyorum.

Okyanusla, gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik, birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik.

İçimde o kadar güzelsin ki, onu kirletmeyeceğim seninle.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Herkesi hatırlarım, seni unutmam!

Kokunun kokuma karışmasından başka ne diledim ki şu hayattan.

Seni severken haddimi aşmak istiyorum. Öylesine sonsuz, öylesine soluksuz. Nefesimi keser gibi!

Sende bir şey var. Bana derin derin nefes aldıran bir şey.

Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terk edilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.

Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız onun için sevdiklerimize. Seni seviyorum demekten çekinmeyin!

Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde.

Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahı ya beyazı seçeceksin.

Sana sarılmam gereken bir konu var.

Benim sana dokunmadan sarılmışlığım var.

Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir.

Daha iyisini istemiyorum. Seninle mutlu olmak yetiyor bana.