Duygulu Mesajlar

Sendeyim.com olarak 2025 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici Duygulu Mesajlar derlemelerini hazırladık. Bu en yeni Duygulu Mesajlar ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel Duygulu Mesajlar 2025 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




Mehtaplar kadar serin, denizler kadar derin, senin en güzel yerin, bana bakan gözlerin.
Özledim gözlerini, beş dakika uyan az. Çok değil, gözlerinin kabesinde bir namaz.
Aynada gördüğüm yüzün, dudağı gam, gözleri hüzün. Ben geceye hapsolmuşum, adı var kendi yok gündüzün.
Ben özgürlüğüne düşkün bir insanım ama kapatırsan beni sol göğsünün kafesine, sesimi bile çıkarmayacağım.
Beynimde cevabı ölüm olan bir soru; aşk yalan ise, yüreğimdeki acı niye gerçek?
Eş olan, aşka eştir. “Eş” değer, nefesten ötedir Ötemde özüm var, özüm nefesin ötesinden ötedir.
Sığmadın içime sevgili, bu yürek, bu şehir ve özünü bulduğun şu garip sevda sana dar geldi.
İnsanın kalbi engelli olmasın. Zira bizi insan yapan kolumuz, bacağımız değil kalbimizdir.
Susmak yorucu bir lisan. Ama taştan soğuk gözlerine anlam yüklemeye gücüm kalmadı artık.
Duygular asla kendi eceli ile ölmez, mutlaka bir katili vardır.
Sen içinden de olsa seni seviyorum de, fazlasında gözüm yok. Kulaklarım çınlasın yeter.
Mutlu olmanı istesem de, bir başkasının senin içini ısıtacağını bilmek. Benim hep içimi üşütecek.
Bugüne kadar hiç akıllıca bir şey yapmadım, seni bile deli gibi sevdim.
Düşünsene bir gün beni soruyorsun, aldığın cevap başın sağ olsun.
Ateşim sen ol yanması benden, kaderim sen ol çekmesi benden, kurşunum sen ol sıkması benden, Azrail’im sen ol ölmesi benden.
Aldırma söylenenlere varsın görenler seni ot sansın, sen gül ol da uğruna ötmeyen bülbül utansın.
Kuşlara benzer kelimeler, odana dolarlar bir akşam. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığlığadırlar, kâh sesleri işitilmez.
Nedir bilemiyorum; sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum ve senden giderken kendime gelemiyorum.
Başıma bela olduğun günden beri hep söylerim, Allah belamı versin!
Bakmayın öyle tabii ki de ağlamıyorum, giden sevgilinin ardından su döküyorum.
Sevmek zor iş, ne maaşı var ne sigortası, bir ayrılığı var bir de gözyaşı.
Bir gün bir köşede sızıp kalırsam, el tanımasa da sen tanır mısın? Sorsalar sana kim bu diye, bakıp yaptığından utanır mısın?
Aşktı o. Değiştiren tüm gecelerimi. Aşktı o. Beni durup yenileyen. Oydu. Duygulu yapan hoyrat ellerimi… Oydu. Doludizgin gidişime dur diyen.
Ey gönül! Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi? Anlatılmayıp yürek deşen mi?
Çok gördük dışı dubleks, içi bodrum katı aşkları. Ben müstakil yalnızlığımla mutluyum.
Bazen insan öyle özlenir ki özlenen bile yokluğundan utanır.
Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında; ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana. Şeker değil istediğim, yüreğini koy avuçlarıma.
Öyle yoruluyorum ki bazen hayattan. Kapayınca gözlerimi, bir daha açasım gelmiyor inan!
Ah be sevgili! Slow müzik tadındaydı beraberliğimiz, gidişin remix’li oldu; kop’tun gidiyorsun.
İnsan gerçekten tamamen unutamıyor eskiyi. Mutlaka taşıyorsun yanında ona dair bir şeyi. Aklında adını, kıçında yediğin tekmeyi!
Unutmak gerekiyormuş unutulma pahasına, zaman değilmiş gideni getiren, aslında zamanmış var olanı götüren.
Aslında suçum yok inanın bana hâkim bey, bende yakmak istemezdim bu şehri, ama ne yapayım, üşümüşse sevdiğimin elleri.
Sen aslında gitmedin öyle değil mi? Eskisi gibiyiz hala, hala çocuklar gibi; her şey şakacıktan.
İsyan sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı.
Kursak diye bir yer var. Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim, dostluklarım. Hepsi orada.
Benden seni seviyorum dememi bekleme sevgili. Bizde zikir sessiz çekilir.
Ya sevmelisin adam gibi rol yapmadan, ya da gitmelisin bu şehir bir intihara sahne olmadan.
Şimdi kelebeğin kanatlarında yazılı adın, dokunsan silinecek; dokunmasan ölecek.
Ben renklerin en siyahını hak ettim mi. O kadar beyaz severken seni.
Senin, çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara bere içinde olsun dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Benim sevgim kocaman bir okyanus olsa ne fayda. Sen yüzmeyi değil üzmeyi bildikten sonra.
Hayatım desen ömrüm uzardı, şimdi dilime adın değse midem bulanıyor.
Keşkelerim var belki ama üzmedim kimseyi.
Yalnızlık, zannetmeyin ki kimsesiz olmaktır. Asıl yalnızlık kimsen var iken kimsesiz kalmaktır.
Benden su katılmamış şiirler istiyorsun. Kalem mi yazıyor sandın? Ben harfleri denizlerden söküp tek tek, gözlerimden süzüyorum. Göremiyorsun.
Öyle sevdim ki seni kime anlattıysam yerinde olmak istedi.
Sefaletimin nedeni yok’sulluk değil, yoksun’luk.
Seni seviyorum duvar yazısı değil alın yazısıdır herkese söylenmez.
Aşık gibi sevmezsen kardeş gibi sev beni demiştim; sen de öyle sevdin. Bu aşkın Habil’i ben oldum Kabil’i sen!
Sana öyle bir yar olurum ki, bana bin defa âşık olursun. Senden öyle bir ayrılırım ki kendini bin defa gömülmüş bulursun.
Hayatın matematiğinin farklı olduğu hep sonradan anlaşılıyor. Ve anlıyor ki insan; değer vermek yalnızca matematikte işe yarıyor.
Aynı dili konuşanlar değil; aynı duyguyu paylaşanlar anlaşılabilir. Mevlâna
Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum. Ama alışacaksın biliyorum.
Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helal de; Alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.
Ülkenin farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent…

Diğer Güzel Sözler Yazıları