Hoş Laflar

Deli bir yağmur olsam seni yağdığım yerler kadar severdim. Deli bir rüzgâr olsam seni estiğim yerler kadar severdim. Ama ben sadece deliyim ve seni aldığım her nefes kadar çok seviyorum.

Gönlü aydın bir kişiye kul olmak padişahların başına taç olmaktan iyidir.

İnsan ne kadar büyük ruhlu olursa aşkı o kadar derin bir şekilde duyar.

Bir aptalın sizi öpmesine izin verin ama bir öpücüğün sizi aptal etmesine asla.

Yalanlar bitmez dudaklar susmayınca sevgi olmaz gözler ışıl ışıl bakmayınca güller içinde geçse de ömrüm senin üstüne gül koklamam gülüm seni koklamaksa ölüm sen buna değersin gülüm.

Akşamı son bulan ufuklarda. Güneş damla damla erirken. Hayatta kalan duygularımla. Sana iki kelime söylüyorum. Seni seviyorum.

Doğarken sen ağlıyordun başkaları gülüyordu. Öyle bir hayat yaşa ki öldüğünde sen gülesin başkaları ağlasın.

Eğer gökyüzü bir parça kâğıt deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki.

Duyguları açığa veren gözler olmasa kalp hislerin mezar taşı olurdu.

Aşkların en soylusu birken birçok olandır sevginin en güzeli paylaşılan emektir aşkların en soylusu birken birçok olandır çıkarsız ve sınırsız paylaşılan yürektir.

Sarılsam uyanacaksın biliyorum. Sarılmasam ben uyuyamam.

Yüreğim hafif ıslaktır benim kuytu köşelerde ağlamaktan ve rengi hafif uçuktur kurusun diye kaç kez güneşe asmaktan.

Mevsim ağlıyor bugün özlüyor o aydınlık günlerini ayrılıyor yapraklar ağaçlardan bir hasret rüzgârıyla. Bana eylülü yaşatma ey sevgili!

Bir umut kuşu çiz yüreğime beyaz olsun tüyleri kalbin kadar temiz olsun. Bir kanadı senin için diğer kanadı da sevdiğin için çırpsın.

Kurduğum hayaller hala en çok sana yakışıyor.

Hayat yaşandığı kadar vardır. Gerisi ya hafızalardaki hatıra ya hayallerdeki ümittir.

Buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin zaman zaman dalarsa uzaklara kulakların zamansız deli gibi çınlarsa bil ki bir yerlerde deli gibi özlenmişsindir.

Gözlerin gözlerimde ellerin ellerimde kalbin içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni sonsuza kadar seveceğim.

Dostlar ırmak gibidir kiminin suyu az kiminin çok. Kiminde ellerin ıslanır yalnızca kiminde ruhun yıkanır boydan boya.

Herkesin uyuması aynıdır ama rüyalarındaki hayaller farklıdır.

Yıldızlar gökyüzünde kayarken melekler ise oynaşırken sen ise dalıp beni düşünürken seni daima kalbimin derinliklerinde izleyeceğim.

Ne olurdu bir yaprağın daha olsa bak sevmiyor işte hain papatya.

Güller hep ellerinde açsın ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.

Yarının bugünden daha iyi olacağı ümidiyle yetinmek yerine hemen bugün yarın uyandığımızda kendimizi önceki günden biraz daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir şeyler yapabiliriz.

Eğer yapamayacağınızı düşünüyorsanız haklısınız. Yapamazsınız.

Eşyanın fiyatını bilmek değil kıymetini bilmek mühimdir.

Sevdiğim insanlara kızabilirdim. Eğer sevmek bana mahzun durmayı öğretmeseydi.

Geçici öfkelerimizle kalıcı aptallıklar yaparız ismini de ‘Kusura Bakma’ koyarız.

Ben seni deli gibi sevdim sen beni deliyim diye sevmedin.

Alaca karanlığı sevmem ben ya gündüz olmalı ya gece. Kurşun ya alnından vurmalı ya da namluda kalmalı. Yar dediğin ya senin gibi olmalı ya da hiç olmamalı.

Doğan her günün sabahında içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak.

Senin ne olduğun benim için önemli değil. Sonuçta gözlerimin sana baktığı kadarsın. Ben o gözleri senden çektiğim an hoş bir anı olarak kalırsın.

Hayatın bana yaptığı en güzel sürpriz sen ol.

Tebessüm bedavadır; vereni üzmez alanı mutlu eder.

Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bu günden başlamıyorsun?

Ömrüm seni beklemekle geçecekse ve ölüm seni beklerken gelecekse bil ki seni orda da bekleyeceğim.

Ne içimde seni unutmak gibi bir his var. Ne de aşkımı körükleyen bir rüzgâr. Ne seni görmeyecek kadar güçlüyüm. Ne de görmeye dayanacak kalbim var.

Bir görünüp bir kaybolmak ayın ve yıldızların işidir. Sen insansın. Hatırladın mı?

Ne seni unutacak kadar zaman geçecek. Ne de geçen zaman seni unutmaya yetecek. Bırakıp gittim diye unuttum sanma. Zaman alışmayı öğretir unutmayı asla.

Bugün bir çiçekçinin önünden geçerken bir çiçek ben çok güzelim beni al diyordu. Onu aldım ama güzel olduğu için değil seni gördüğünde utansın diye.

Denizi içerken maviler takıldı boğazıma karaya vuran balık gibi çırpınıyorum. Bu derin uçurumun önünde hangi yazgı tutukladı beni.

Biz yalnızlık nedir bilmedik hiç. Aklımızda yar gönlümüzde Allah var.