Esnaf Sözleri

Ehl-i aşka müptelayım (Allah sevgisine tutkunum) neme lazım kâr benim, mal ve mülküm yoktur amma kanaatim var benim.

Abla inan ki kurtarmaz, yoksa ben hiç kırar mıyım seni?

Abi patron bir yere kadar gitti de ben yardımcı olayım?

Kılıçla geleni gülle göndeririz.

Veresiye isteme benden, buz gibi soğurum senden.

Piyasa çok kötü, eski günleri arıyoruz vallahi.

Harama bakma, haram yeme, haram içme. Doğru, sabırlı, dayanıklı ol. Talan söyleme. Büyüklerinden önce söze başlama. Kimseyi kandırma. Kanaatkâr ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme. Eksik tartma.

Teklif etme veresiye dost kalalım ölesiye.

Doğru olsan ok gibi elden atarlar seni, eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni, menzil (mesafe) alır doğru ok elde kalır eğri yay.

Oooo çok yakıştı vallahi. Bir de içine güzel bir gömlek verdik mi tamamdır.

Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker. Doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer. Eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde dünyada biraz huzur her şeye bedel.

Böyle gitmez abi, bak millet aç, perişan.

Patron çıldırdı. Zararına satışlar. Gel vatandaş gel!

Aynısından bizim hanım kullanıyor.

Gelen gelsin saadetle (mutlulukla), giden gitsin selametle (esenlikle).

Satılan mal geri alınmaz.

Veresiye vere vere düşer oldum her derde, veresiye suda satsam vallahi kurur akan dere.

İşler çok durgun, dükkânı açmasam daha karlı iş.

Sade pirinç zerde (şekerli pirinç peltesi) olmaz bal gerektir kazana, baba malı tez tükenir evlat gerek kazana.

Tarlan varsa içinde, teknen varsa kıçında, işin varsa başında ol.

Bu malın garantisi benim.

Bir aileyi hayırsız evlat, bir şoförü aşırı hız, bir yiğidi geçimsiz kadın, bir esnafı asık surat yıkar!

Bak benim üstümdeki de bunlardan. Giymediğim malı satmam ben.

İstersen hiç verme, maksat gönüller bir olsun.

Ama fişi olmadan değiştiremeyiz.

Bozuk çıkarsa haftaya gel paranı iade edeyim.

Samimiyeti lütuf sanıp borca sarılma. Bir gün istenecektir, sonra darılma.

Dolandım misl-i cihan (dünyayı defalarca dolaştım) bulamadım başıma bir tane taç, ne eğride tok gördüm ne doğruda aç.

Daha ucuzunu bulursan söyle, 10 tane de ben alayım.

Biz nasip deriz, hayırlısı deriz. Tevekkül ederiz. Tebessüm ederiz. Her şeyi Allah’a bırakırız. Mutlu olmasını biliriz.

Sen bir giy, birkaç güne açılır o. Hakiki deridir.

Merak etme bu elbise yıkayınca açılır, daralır, uzar, kısalır.

Abi tam 5 liralık geldi. Olsun mu?

Her taamın (yiyeceğin) lezzeti ta ki dimağdan (beyinden) çıkar, tuz ekmek hakkını bilmeyen akıbet gözden çıkar.

İlim ve sanattan haberdar olmayanlar aç olur, müflis ve bîvâye kalur (iflas eder ve nasipsiz kalır) herkese muhtaç olur.

Sefa geldin ey misafir ısmarla kahve içelim, işçi ile sohbet olmaz bir merhaba der geçelim.

Herhangi bir sorun olursa getirin, parasını iade ederiz.

Öğrencinin halinden anlarız biz.