Dikkat Çekici Sözler

Aşk yüreklerden gökyüzüne kadar uzanan ateşten bir merdivendir.

Hayat, bazı şeyleri kafana vura vura, bazı şeyleri de kalbini kıra kıra öğretir.

İntihar haramdı, biz de yüzümüzü astık.

Tutar yönünü şaşırır hasret cehennemine düşersin. Sonra o kadar uğraş ki o yangını söndüresin.

Masada bırakılmış çay gibiyim, gittikçe soğuyorum hayattan.

Sen benim olmadıklarım ol. İyi ol mesela. Mutlu ol. Huzurlu ol. Aşk ol. Ve seni bana sevdirene emanet ol.

Bir aşkı sürdürmeyi de bilirim süründürmeyi de!

Aşk deniz meltemleri gibidir; sesini duyarız, nereden gelip nereye gittiğini kestiremeyiz.

Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.

İplerdeki düğümler bir şekilde çözülür, asıl mesele boğazdakiler.

Yaşayış, gelenek, düşünce her şey değişiyor Bir tek şey değişmiyor: aşk!

Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu hâlde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız.

Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır ya da insan.

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide; şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.

Bir insan ya sarhoş olunca sır tutamaz ya âşık olunca.

Tabiat aşkı, insanın ümitlerini boşa çıkarmayan yegâne aşktır.

Gerçek aşk, karşılık olarak hiçbir şey beklemediğin yerde başlar.

Ey aşk! Bütün öteki zevkler, senin acıların kadar değerli değil.

Aşk, büyüktür ama sonsuz değildir.

Aşklar, ovaları kaplamış olan muazzam ordulara benzer.

İlk ve son aşkımız kendimize karşı olandır.

Ayrılık eğer yazılmış ise o zaman sana veda etmek gerekir.

Anlaşılan üretiminde bir hata oldu? Beyin koymayı unutmuşlar.

Gündüzler sizin olsun verin bana geceleri.

Yalanlarımız güzel, inanması zevkli.

Eski aşklar yanmış, sönmüş kömür gibi gayet kolay alev alır.

Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?

Kolay anlatılıyor acılar, kolay yazılıyor. Kolay yaşanmıyor oysa.

Beklemek ne güzeldir, sevgili gelecekse bir gün.

Aşk cennetin dilinden bize kalan yegâne hatıradır.

İnsan adı verilen hiçbir yaratık, aşka emirler veremez!

Bir martı olsaydım dönüp dolaşıp yine senin kafana sıçardım…

İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları kişiyi anlatırlar.

Havam bozulmaya başladı yine. Gözlerim de dolmaya. Sanırım içimde bir yerlere sen yağdı gece gece.

Keşke yanımda olsaydın demiyorum, biliyorum ki; isteseydin olurdun.

Aşk yirmisinde tatlı bir hülya, otuzunda bir ihtiyaçtır. Kırkında bir alışkanlık, ellisinde ise sadece küstahlıktır.

Kahve falında balık para demekse; en büyük hazinemdir gözlerindeki okyanus.

Senin olanın yokluğu, bir alev gibi yaktı mı hiç seni?

Güzel kadın şişede kalan son dubleye benzer. Herkesin gözü onun üstündedir ama almaya çekinirler. Sonra da densizin biri gelir löp diye götürür. Bu yüzden güzel kadın ya yalnızdır ya da öküzün biri almıştır.

Rakıyı gören suyu kadını gören yatağı arar olmuş ne içmesini bilen var; ne sevmesini.

Sonra bu roman kaldığı yerden devam etti; giden dönmedi, kalan unutmadı.

Yüreğin dişisi erkeği olmaz; bir ‘mert’ olanı vardır bir de ‘namert’

Çok talibim var diyenler; sevinmeyin. Ucuz malın alıcısı çoktur.

Daha dün, bütün ihtişamı ile orada iken, bugün ararız, yerinde yeller eser.

Kırılmış bir kalbin hesabı, bu dünyaya ağır gelir.

Yâre bir baksın, ne mümkün gözde sevda olmasın. Sen de sev, lakin bu sevda sözde sevda olmasın.

Özlemekten daha zor bir şey varsa; o da özlediğini, özlediğin kişiye söyleyememek.

Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun.

Aşkı ve sefaleti gizlemek güçtür.

Kalbimin kapısına “buradan geçmek yasaktır” diye yazdım. Fakat aşk, gülerek geldi ve “ben her yere girebilirim” diye fısıldadı.

Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.