İbn-i Haldun Sözleri

Sendeyim.com olarak 2024 yılında sizler için anlam dolu ve etkileyici İbn-i Haldun Sözleri derlemelerini hazırladık. Bu en yeni İbn-i Haldun Sözleri ile duygularınızı en özel şekilde ifade edebilir, sevginizi kısa ama çarpıcı sözlerle dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook ve X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizin kalbini kazanabilir ve beğeni yağmuru alabilirsiniz. Sizler için aşağıda birbirinden güzel İbn-i Haldun Sözleri 2024 sözlerini bir araya getirdik. Keyfini çıkarın!




İnsanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.
Her şeyi takdir eden Allah’tır ve O’ndan başka Rab yoktur.
İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır.
Adaletsizlik medeniyeti mahveder.
Mağluplar galipleri taklit ederler.
Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.
Peygamberler bile, başkalarını yenmek için, kendileri gibi düşünen yol arkadaşları bulmak zorundadır.
Kalpleri müteferrik olanların akılları birleştirilemez.
Coğrafya kederdir.
İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür.
İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.
Aklın birçok mertebeleri var. Önce dış dünyanın id­rakı: taakkul. Taakkul demek tasavvur demektir, buna akl-ı temyizi de derler. İnsan bu meleke ile faydalıyı za­rarlıdan ayırır.
Gayri memnunlar medeniyet kuramazlar.
Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.
Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkâr eder.
Barbarlar savaşla yenip fetheder, medeniyetse sulhla fethedeni fetheder.
Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.
Devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler.
İnsanı açlık öldürmez, alıştığı tokluk öldürür.
Çünkü insanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.
Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler.
Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir.
Merhamet, masum olduğu için her kalbe misafir olmaz.
Durumdan duruma geçişler bütünüdür her şey. Bu değişmeler ve geçişler, kişilerde, sürelerde, kent ve kasabalarda olduğu gibi, tüm evrende, ülkelerde, kıtalarda, zamanlarda ve devletlerde de olur.
Bil ki kötü ve yerilmiş ahlaktan uzaklaşıp, üstün bir ahlaka ve kişiliğe sahip olmak, ancak kişinin kendisinde bir kemal ve yeterlilik vehmetmesiyle ve insanların kendisinin ilim ve sanatına muhtaç olduğunu hissetmesiyle gerçekleşir.
Öğretmenler, bilim sahibi olma yolunda öğrencilerine kitaplarını ezberletirler. Ancak bilimsel tartışmalarla ve münazaralarla, konuları ve sorunları zihinde yerleştirme suretiyle kestirilebileceğini unuturlar.
Bil ki mantık ilminde esas, ispat etmektir.
Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, alışmış oldukları tokluk öldürür.
Kentliler, kendilerini rahatlık ve kaygısızlığın döşeğine salıvermişler, mutluluk ve bolluğa gömülmüşler, mallarını ve kendilerini koruma işini, yönetenlerine, valilerine, yargıçlarına ve sürekli koruma görevlilerine bırakmışlardır. Ve çevrelerini kuşatan kale duvarlarının, önlerinde dönüp dolaşan bekçilerin ve nöbetçilerin sağladığı güvenceyle uykuya dalmışlardır. Hiçbir kaygı, uyarı heyecanlandırmaz onları. Ellerinden kaçabilecek avları da yoktur. Alabildiğine iyimserlerdir ve kendilerini güvenlik içinde bulurlar. Bu nedenle silahlarını bırakmışlardır.
İlim bir kuyu, tartışma ise onun kovası gibidir.

Diğer Güzel Sözler Yazıları