Fenomen Sözler

Bir hoşça kala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.

Senin şerefe kaldırdığın kadehi ben hep mutluluğa kaldırdım… Çünkü senin şerefe benim ise mutluluğa ihtiyacım var.

Dünya gözü ile bakan yüzü, gönül gözü ile bakan özü görür. Mevlâna

İplerdeki düğüm bir şekilde çözülür. Asıl mesele boğazdakiler.

Sen benim şarkımsın, herkesin dili dönmez.

İki biradan sonra herkes herkesi sever. Sen beni kahvaltıda sev!

Bir kız hoşlandı mı, o adamın anneannesinden kayıp eniştesine kadar her şeyi öğrenir.

Buralardan gitme, buralar gitsin; sen gitme.

“Boş ver” kelimesi de olmasaydı hayat çekilmezdi.

Ya farkıma vardığında, farkın kalmamış olursa?

Hayata karşı ilk küskünlüğümüz; yanımızda sandığımız kişileri, karşımızda görmemizle başlar.

Ayrılıktan sonra, kalbini bir müddet ilişkiye kapatmak; yalnızlığı değil, asilliği gösterir.

Yanıltmasın seni masum bakışlar, bazılarını şeytan ayakta alkışlar.

Aradığı zaman uyuyormuş gibi rol yaptıklarımız var. Bir de uyurken aradığında ‘uyumuyordum konuşabiliriz’ dediklerimiz.

Aklı yarda olanın, gözü yerde olur.

Yağ satardık, bal satardık; ne güzel yıllardı kimsenin kimseyi satmadığı.

Bazen senin hiçbir şey yapmana gerek kalmaz; Allah senin intikamını sessizce alır.

Nasıl oluyor da insan, yaşamına onca güzellik katmış birini günün birinde bu kadar anlamsız bulabiliyor.

Umursamam gereken şeylere gereğinden fazla değer verip üzülmek gibi huyum var.

Ah benim sevdasında bencil ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzel darmaduman ediyorsun beni.

Acıyorum sana, yemin ederim böyle bir sevginin içine ettiğin için acıyorum.

Özlüyorum, ölüyorum, bitiyorum ama geri istemiyorum. Bu nasıl bir his lan.

Herkesi geçtim de senin de öyle düşünmen kalbimi acıttı.

Sen yeter ki çocukluk yap, gönlümde salıncağın hazır.

Allah çok verip azdırmasın, az verip aratmasın.

O da sevecekti ama işi çıktı demek ki. Yoksa kesin severdi.

Bazen tanıdığına bin pişman olursun. Anandan emdiğin süt burnundan gelir. Bazen birini geç tanıdığına pişman olursun.

Bir zamanlar senin çirkinliklerin de güzeldi; şimdi güzelliklerin bile çirkin.

Bana düşman kim varsa hep zayıf noktamdan vurmaya çalıştı. Bilmedikleri insan yüzleştiği yaralarla kanatamazsınız.

Yalnız olmak, yanlış kalpte olmaktan iyidir.

Zayıf noktamı bilen kim varsa istisnasız oradan vurmaya çalıştı ama şöyle de bir şey var benim yüzleştiğim yarayla beni kanatamazsın.

İlk başta herkes iyidir. İnsanların ilk söylediklerine değil, son yaptıklarına bakacaksın.

Aşkın kapısı her zaman açık, önemli olan sen aşka açık mısın?

Bana dikenini gösterirken, başkalarına çiçek açışını hiçbir zaman unutmayacağım.

Bu dünya iyi olanların değil, iyi oynayanların dünyası.

Ya kelebekler dünyayı gördükten sonra intihar ediyorsa?

Birinin hayatına öylece girip… Onlar için değerli bir hale gelip, sonra da çekip gidemezsin öylece.

Oluruna bıraktım, olmuyorsa tamamen bırakacağım.

Seni görmezken bile bu kadar seviyorsa gönlüm. Görünce nasıl dayansın ki!

Yorma kendini, bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.

Kalbimi kırdığın gecenin sabahında bile sana sarılıp ağlamak istiyorum. Bu kadar neden sever insan.

İplerdeki düğümler bir şekilde çözülür. Asıl mesele boğazındakiler. La Edri

Demek ki neymiş; kahpe olan sadece Bizans değilmiş.

Herkesleşiyorsun. Yapma ne olur.

Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte!

Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.