Duyulmamış Ağır Abi Sözleri
Acılara dayanır bu yürek ama senin gibi nankörlere asla! Gözlerimin gördüğü yerden sildim seni bitirdin içimdeki delikanlı sevgiyi, mutluluklar sana yaşadığın namert hayatında.
Kurnaz ol ama bana uygulama senin bildiklerin kadar benim sildiklerim var!
Hayal kurmak için değil; hayat kurmak için sevdim seni.
Kalemimi kırmış olabilirsiniz ama mürekkebimde boğulacaksınız.
Arkamdan konuşanların hayallerin de imzam var.
Dosta da yenildik aşk da. Ama düşmanlar hala hayran.
Diz üstü yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim.
Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, iste o ani senle yaşadım senle sevdim.
Reislerle kurduk mekânı dayılarla harcadık bu yolları serserilerle âleme daldık delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.
Kalabalıkta artistlik yapanın tenhada özrü kabul olmaz.
Gitmeyi bileceksin, ne kadar çabalarsan çabala olmadığını anladığında gideceksin. O zaman sen kazanmış olacaksın.
İki arada bir derede kalmadı hiç gönlüm, ya sevdim, ya sildim.
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı arar olmuş! Ne içmesini bilen var ne de sevmesini. Yılmaz Güney
Bazıları şükretmeyi bazıları küfretmeyi öğretir insana.
Delikanlılık belinde taşıdığın silah değil bedeninde taşıdığın yürektedir.
Geldiğim yerlere planlarla gelmedim. Vura vura, kıra kıra, yıka yıka, yıkıla yıkıla ama tek gün bile yarın ne olacak demeden yani bileğimin hakkıyla.
Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Ölmeyi çoktan göze aldım, ama yanımda kimleri götüreceğimi düşünüyorum.
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez, bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.
Benim gözüm karadır sevdiğime değer veririm değer verdiğimi severim, sen benim değerimi bilmedin şimdi sokak köşelerinde değer ara kendine değersiz insan!
İp cambazı mısın? Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide geziyorsun!
Bir kere alıştın mı yalnızlığa, her kafanı bozana yol verirsin kardeş.
Bana kelime cambazlığı yapma kızım. Bir laf sokarım, kürtajla bile aldıramazsın.
Hiç tanımadığım insanlarla birden yapmacık davranarak birden samimi olacağıma, egolu davranarak doğal olmayı yeğlerim. Yapmacıklıktan iyidir.
Bu günde ölmedik, ama yaşadık mı? O da belli değil.
Gölgene lafım yok o da seni adam sanıp peşinden geliyor
Vurursunuz eyvallah da, ölmezsem sıkıntı büyük!
Sen tarifi imkânsız bencil bir yaratıksın! Seninle geçirdiğim zamana değil seninle geçirmeyi umduğum hayallerime acıyorum şimdi Pislik!
Bizi gömmeye çalıştılar. Unuttular ki bir ölür bin diriliriz.
Ben hiç kimseyi hayatımdan çıkarmadım sadece yerlerini değiştirdim. Hak edeni kutladım hak etmeyeni şutladım. O kadar!
Bazı şeyler nasiptir bir bardak çay söylersin nasibin varsa içersin.
Benim gibiler, sevmeyi sevenler, her derdi çekenler; ihanete gelemezler.
Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.
Kimine göre yalanım kimine göre kralım ben adamına göre adamım.
Azrail bile ayağıma gelecekse sen neyin tribindesin güzelim.
Hayatı kurallarıyla yaşarsan ezilirsin, kendi doğrularınla yaşarsan ezersin.
Herkesin korktuğu ölümü biz sokaklarda oyun niyetine oynarız.
Şımaracak kimsen olmayınca hayat seni kocaman bir adama çevirir.
Firari saatlerin ardından gelen isyankâr sokakların tövbekâr çocuklarıyız biz sevdiğimiz için için yaşar dostumuz için ölürüz ve de hiçbir zaman hiç bir yerde kimseye hesap vermeyiz.
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Rabbim, dedi; Dilimdeki tevekkülü kalbime indir. Tam bir tevekkül nasip et. Mademki kadere iman ettim, dilimdeki tevekkülü kalbime indir.
Senin ateşinle kimler yanar bilmiyorum ama benim denizimde senin gemin battı!
Benim en büyük lanetim unutamamak. Ne iyilik yapana gönül borcum bitiyor ne de kötülük edene kırgınlığım geçiyor.
Bazı insanları da sadece, tanıyana kadar çok seversin!