Varoş Sözler

Umut etmekten bile yorulduysan, anlamını kaybetmişsin demektir.

İlk tanıştığımızda senden hoşlanmaktan korkmuştum, sonra sana âşık olmaktan korktum ve şimdi de seni kaybetmekten korkuyorum.

Eline el değmesini değil, gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda.

Hissediyorum sende özlüyorsun. Artık uzatmasan diyorum.

Hayat tespih gibidir. Bazen sallamak, bazen çekmek gerekir.

Evet bayım! Bulutları severim ve siz benim gökyüzümsünüz.

Menfaat caddesinde başlayan dostluk, çile yokuşunda son bulur.

Allah kimseyi atı kıskandırmak için eşeğe bindirmesin.

Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

Herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.

Yerime koydukların, sana koyması dileğiyle!

Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.

Anlatamadığım ve anlatamayacağım o kadar çok şey var ki.

Beni paramparça ettiğinde bile, yüzüne tebessüm ettim.

İnsanlar, insanların içinde, insana hasret yaşarlar.

Ne demiş şair; uyuyalım. Hiçbir şey olmazsa sabah olur.

Bazen bir şeyleri oluruna bırakmak onlara sarılmaya, uğraşmaya göre kat kat daha güçlü bir eylemdir.

İki kelime yetiyor, seni seven kalbi kırmaya.

Çözemedim bazılarını, uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar.

En âşık olunmuş halini, yalnızca ben biliyorum!

Belki de bizim kaderimiz mutsuz olmaktı, başkaları mutlu olsun diye.

Sendeki namus kadar Ankara’da deniz var.

Bunu da yaz hâkim bey, umuda kelepçe vurulmaz.

Ne ile yaşarsın biliyor musun çocuk? Aşk ile yaşarsın. Hem de hapşırmadan çok yaşarsın.

Verdiğin acı o kadar güzel ki, başkasıyla yaşayacağım mutluluğa değişmem.

Seninle karşılaştım ya. Birileri sanki benim için dua etmiş.

Anlamam o kadar incesini. Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte.

Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen, iki kuruşa satar.

Çünkü ayrılıklarda sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili.

Sen benim herkese gülümseyerek anlattığım kişiydin.

Sen uyurdun, bilmezdin. Ben uzaklardan üstünü örterdim her gece.

Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.

Geceler uzun sigaralar kısa. Dertler çok dermen yok.

Bana da yazıklar olsun. Çağırsan yine geleceğim.

Hiç bir ayrılık benim ecelime hükmedemez! Gelenle doğmadım ki, gidenle öleyim.

Bazen olmuyor; ama o kadar güzel olmuyor ki, ancak bu kadar güzel olmayabilirdi diyorsun.

Bir bakmışsın Allah hiç ummadığın bir anda, vermiş kalbine mutluluğu.

Ben sadece, her şey eskisi gibi olsun istiyorum.

İyi misin? Diye soruyor. Kötüyüm desek dünyayı yakacak ya hani tesellisine sıçtığım.

Sonra çay bize bir gerçeği daha öğretti. Bekleyen her şey soğur, acır ve bayatlar.

Havalar serin, mevzular derin, en sevdiğim yerin, Kahverengi gözlerin.

Sen yoksan hayatımda, ben yokum o hayatta.

Hayat sadece bir an; ya efendisi olursun ya da kölesi.

Saklayacak bir şeyin yoksa korkacak bir şeyin yok demektir.

Ben kötü biri değilim, sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir.

Yaralıyoruz kendimizi, sevmeyen yüreksiz biri için.

Bazen yarım bıraktığın şeyler olur, senin de yarım kaldığın.

Geç kalınmış değil de, artık gerek kalmamış gibi.

Varoş ruhlarınıza elit kişilikler yerleştirmeye çalışmayın lütfen. Göz yoruyorsunuz!

Yalnızlığı seviyorum da sensizliğe bir türlü alışamadım.

Zirve tek kişiliktir diyorsunuz da, maşallah herkes zirvede!

Huzur denilen o şeyin her santimine ihtiyacım var bu aralar. Bana biraz bahar gerekiyor. Çok üşüdüm.

Her şey gönlümüzce olsun dedi, gönlümüzden olduk.

Ne kadar içersen iç başın döner, gidenler değil.

Salıncaktan düşen bir çocuk, hiç küser mi parka?

Nikonlarla canonlarla poz vermesek te, bütün mobeseler tanır bizi.

Ha ondan mesaj beklemişim ha otobüs durağında vapur.

Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil.

Hayatı dümen olanın, rotasına tecavüz ederim.

Dün gece seni anlattım yıldızlara. Kafana takma ona da kayacağız dediler.

Senin küçük bir elvedan, böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?

Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben.

Biz geceleri seviyoruz diye kimse kendini yıldız sanmasın.

Sevdiklerim hep sevmediğim izler bıraktı.

Sen zamanla iyileşen bir yaraydın, ben kaşıya kaşıya büyüttüm seni.

Çok vakit kaybettik çok, artık mutlu olsak diyorum.

Ben bu semtin boş sokaklarını sevdim, muhabbetini değil.