Simit İle İlgili Sözler

Ah bir simit olsaydı cebimde! Otursaydım şu ıslak çimenlerin üstüne, köpeğin yanına. Ulan deseydim, koca herif, şu dünyada bir sen, bir de ben varız, bir de na, şu kısa kısa adımlarla yürüyen herif, bir de ay, bir de na, şu geçen otomobil.

Hiç mi takılmadım akıl oltana, hiç mi rastlamadın parkta yatana. Sorup da sokakta simit satana, seni sevdiğimi öğrenmedin mi?

Ay sonunu getiremeyen sabit gelirli emekçilerin öğle yemeğidir simit ve bir bardak çay.

Simit kadar bayat akşamlardan geçmiş, çay bardağı kadar dar sabahlardan.

Bir sabah gelseniz! Siz ve ben, birer çay, birer simit. Gökte martılar, karşımızda deniz. Bilirim ki siz çayı, simidi, denizi, martıları seversiniz! İhsan Turhan

İlkokulda sırf okul sonrası daha fazla acıkmamak için simit-ayran parasını son ders teneffüsüne saklayan çocuklar vardı, iyi çocuklardı onlar.

Bütün sokak çocuklarının yüreği taze simit kokar.

Sevdalılar beşlik simit gibi sırıtırlar.

Hadi simit satanı anladım, limon satanı da anladım. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?

Basit yaşayacaksın basit. Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit, çay, simit ve peynirle. Nazım Hikmet

Martılara seni anlattım, “Bırak Allah aşkına o denyoyu, simit var mı simit?” dediler.

Yönetenlerini saraylara layık gören ahalimiz karnını doyurmak için anca “Simit Sarayı”na gider!

Disleksi ve sanat, simit ve beyaz peynirden sonraki en uyumlu ikili olabilir!

Bize biraz yağmur, müzik, kitap, çay, simit yeter. Ama hepsinden önce aşk yeter.

Bir lokma simit için iki yakayı değiştiren martı, simite mi aşıktır? Yakaya mı?

Niye simit sattığımı sorabilirsiniz. Simit sat onurlu yaşa demiyor musunuz? Ya da limon sat. Aslında etinizi de satsanız onurlu kalabilirsiniz. Yeter ki vicdanınızı satmayın. Kötüden yana olmayın.

Türkiye’de üst sınıfın çocuklarını Levent’ten Aksaray’a bırakırsan simit bile alamazlar.

Artık senin prenses olabileceğin tek saray kaldı. O da simit sarayı.

Simit ve galeta satışının artması işsizliğin çoğaldığını, kazancın azaldığını gösterir.

Bazen sırf o birinin elinden simit yiyebilmek için martı olası gelir ya insanın. Sedat Balun

Uçurtmanın kuyruğuna simit parçaları bağlayıp gökyüzündeki kuşları beslemeye çalıştığın günleri hatırlıyorum da. Nereden nereye.

Basit yaşayacaksın basit. Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit, çay, simit ve peynirle. Nazım Hikmet.

Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır.

Daha çok simit yeriz Allah ömür verirse. Kemal Tahir

İnsanlar vapurun arkasında martılara simit atarken, sanki uzaklardan bakarsın her şeye, sanki uçmak istiyorsun ama uçamıyormuşsun gibi.

Niye bekliyordum ki seni, bazen mırıldandığım bir şarkıdaydın. Martıların ağzında bir simit, alıp alıp uzaklara götürüyorlardı seni.

Şimdi sıra sizin albayım; simit bitti, şiir başlıyor. Oğuz Atay