Sevgiliyi Mutlu Edecek Sözler

Görmeden seni isteyen gönlüm, görünce nasıl dayansın.

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren, yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Sen olmayınca buralar buz gibi. Sensizlik bir iklim adı şimdilerde.

Burası gönül demliği yar. Dile dua, çaya dem, yüreğe kıdem. Aşk’a vefalı olan gelsin.

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Seni bana veren Rabbime binlerce kez şükürler olsun. Seni çok ama çok seviyorum.

Hadi aşkım gökyüzünde bir yıldız seç. Senin kadar güzel ve parlak olsun. Benim için de bir yıldız seç, parlaklığı önemli değil yeter ki sana yakın olsun.

Hani gözler var ya sözleri anlatır, Hani sözler var ya gözleri ağlatır, Hani anlar var ya değeri geç anlaşılır, Bir de aşk var ya seni bana anlatır.

Şakayla başladı şimdi kor alev gibi yanan bir aşk ateşine dönüştü bizimkisi. Yani aşk olsun dedin ve aşk oldu. Şimdi sıra seninle mutluluğu dilemede.

Ben sevgilimi mutlu etmeye çalışmam, onun da beni mutlu etmeye çalışmak gibi bir gayesi yoktur. Biz birlikte olduğumuz zaman dünyanın en mutlu insanı oluyoruz. Mutluluk için başka şeye ne gerek var.

Benim senden öncesi yoktu. Vardı ama sadece nefes alıp veriyordum. Seni tanıyınca mutluluğu, sevmeyi, sevilmeyi, yaşamayı öğrendim. Ben hayatı sende bildim, hayat diye seni bildim bir tanem.

Öyle bir sarılalım istiyorum ki; aynı kokalım.

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

Hadi gel tut ellerimi. Benimle yan. Benimle meydan oku her çaresizliğe. Benimle uyu benimle uyan. Birlikte varalım nice yıllara.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Hani bazen “aşk olsun” derler ya işte bende olacaksa seninle aşk olsun istiyorum.

Ben seni tanımdan önce bana kim senin gibi baktı bilmiyorum ama ben seni tanıdıktan kimseye sana baktığım gibi bakmadım.

Zaman; bekleyenler için çok yavaş, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, sevinenler için çok kısadır ama sevenler için sonsuzluktur. Tıpkı seninle ben gibi.

Dua gibisin bana. Ne vakit seni ansam, bir huzurun içine düşüyorum.

Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.

Seni çok özledim. Seni her özlediğimde kalbime bir yıldız çizdim. Seni ne kadar özlediğimi bilmek ister misin? Sayende bir gökyüzüne sahibim sevgilim.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.

Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek; seni seviyorum, işte o en büyük gerçek.

Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan senin üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, inan uğrunda ölmeye değer be gülüm.

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Sana en güzel şiirleri yazıyorum sen ile başlayan ben ile devam eden ve biz diye biten.

Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.

Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir.

Ben seninle birlikte geçen bir saniyenin bile hesabını yaparken, sensiz bir gün geçirmek çok ağır geliyor be güzelim. Ömrün senin yanında, senin kollarında geçsin, ölüm mü gelecekse seninleyken gelsin.

Biz sevdiğimizin sadece iyi günlerinde yanında olmak için sevmedik. Ömrüne ömür katmak, yoluna yoldaş olmak, birlikte mutlu bir hayat sürmek, gerekirse uğrunda ölmek için sevdik.

Bence bana âşık olman sana çok yakışıyor.

Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim.

Öğrendik ki: Her yarayı saran zaman değil, sevgidir.

Gördüğüm en güzel manzaradır yüzün gözlerin bakışların. Duyduğum en güzel şarkıdır sesin.

Sen çatlayan dudağımda bir damla su, içimdeki yaşama tutkusu, avuçlarıma düşen kar tanesi. Sen! Sevgilim, sevdiğim, taptığım, her şeyimsin.

Seviyorum derken kalbim titriyor. Yanında her şey yalan bir sen gerçek geliyorsun gözlerim senden başkasını görmüyor sevgilim.

Gözlerinden süzülen bir damla yaş olmak isterdim. Gözlerinden doğup, yanaklarından süzülüp, dudaklarında ölmek için.

Sen geleceğimin hayalleri, geçmişimin en güzel anıları olacaksın. Sen dünyalar kadar sevdiğim canım sevgilim olacaksın.

Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?

Sen benim şarkımsın, herkesin dili dönmez.

Bir gün hayatın bütün güzelliklerinden vazgeçip ölüme sessiz sedasız gitmek istersen yanıma gel. Yanıma gel ki; sana sensiz yaşamanın, sensiz olmanın ölüm olduğunu göstereyim.

Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.

İkiden bir çıkınca bir kalırmış. Yalan! Sen gidince ben kalır mıyım sanıyorsun?

Şurama batan, şurama batana aşk demeselerdi bıçak derdim.

Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni; önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak.

Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. Mevlâna

Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın.

Sen Yüce Mevla’ya dilenen bir dilek, göklere uzanan ellerimsin. Sen gözlerimden süzülen yaş, tek düşüncem hasretimsin. Sen yaşadığım ömür, sen her gece rüyama giren biricik sevgilimsin.