Ocak Ayı İle İlgili Sözler

Varsın Ocak karıyla bastırsın, varsın ocak ayı termometreleri eksiyle donatsın, sen yanımda olduğun sürece ben hiç üşümem aşkım.

Yazın başı pişenin, kışın da soğuktan kıçı donar.

Kucağın dolu olursa ocağın her zaman yanar. Ocak ayında hazırlık yapmayan, ilkbaharı boş geçirir.

Sen ne güzel aysın ey Ocak hem yeni bir yılı getiriyorsun hem yılın başını çekiyorsun hem de ilk gününü tatil ediyorsun.

Ey Ocak hoş geldin sefalar getirdin, kar getirdin, buz getirdin, soğuk getirdin. Yok muydu getirecek şöyle güzel bir şeyler bulamadın mı?

Beş sınıf insan ocak ayını sabırsızlıkla bekliyor: Memurlar, emekliler, imamlar, polisler, hemşireler… Acaba onları kaç lira maaş bekliyor?

Geldi ocak şimdi halimiz ne olacak.

Geldi bak ocak; bilmem dünya kaç bucak, sana buradan sevgi, gönderiyorum kucak kucak.

Yanarsa soban, tüterse ocağın yaşarsın aşkı sonunda.

Ocağın soğuğu bedenimi üşütse de ellerim buz tutup taş gibi kesilse de kalbim hala sıcak, hala senin için çarpıyor.

Kasım da aşk güzel olabilir ama Ocak’ta aşk bambaşkadır.

Ocakta ocaklıktaki ocağın başına oturdum.

Umutların tazelendiği aydır Ocak.

Ocak geldi para yok, ocağımızı batırdı bu enflasyon.

Temmuz ayında yandık deriz klimanın altına koşarız ocak ayında donduk deriz peteğe yapışırız.

Geldi Ocak, kırılsın odunlar, hazırlansın kömürler sobalar yakılacak.

1 Ocak’ta doğanların işi zor arkadaş. Yılbaşı yüzünden arada kaynayıp gidiyorlar.

Bu ocak ayı ve sonrası hayatınızın ikinci baharı olsun. Ocağınız yeşersin; gönül bahçeniz yeşillensin.

Ocak ayını yaşamadan baharın hayalini kuramazsın.

Sana olan sevgim Ocak soğuğundan fazladır.

Ocak ayında ocağımız nasıl tütecek diye düşünüyoruz. Asgari ücret malum.

Aralık bitiyor bak; kapıya dayandı Ocak. Acaba bu ay; neler neler olacak? Belki gönül bahçende, açan güller solacak; belki de için, büyük aşkla dolacak. Yaşa gör öyleyse, hayattaki sürprizleri; sakın yabana atma, duyduğun bu sözleri.

Ocağın soğukluğu kadar senin sevginin sıcaklığı da güzel.

Aşk güzel olabilir Kasım’da ama unutmayın aşk bambaşkadır Ocak’ta.

Her yıl kitaptır. O kitabın kapağı da Ocak ayıdır.

En delikanlı mevsimdir kış. Yüzüne yüzüne vurur yalnızlığını.

Bir ocak ayı daha geldi. Kim bilir kaç baba ocağına daha ateş düşecek. Kaç kişi daha kimlerin ocağına incir ağacı dikecek. Aylar birbirini kovalasa da acıları hiç dinmeyecek.

Eskiden ocak ayının gelmesini sabırsızlıkla beklerdik. Yarıyıl tatili olacaktı çünkü. Kimisi için memleketine kavuşma ayıydı Ocak; kimini o çok sevdiği bisikletle buluştururdu. Kimilerinin karnesindeki kırıklar, onu ocak gibi yakardı Ocak’ta.

Aşk acısı nedir ki; ocak ayında gelen doğalgaz faturasının yanında?

Aman gözünü seveyim ocak ayı fazla efkarlanmadan yıkıp dökmeden geç git bir an önce donduk bittik artık.

Ocak ayı demek yeni umutlar, yeni hayaller demek, ocak ayı demek yepyeni kar kadar beyaz bir sayfanın açılması demek.

Ocakta aşk başkadır ama Kasım’a göre biraz pahalıdır.

Siz aşk acısı çekiyorsunuz yanıyorsunuz, biz doğal gazı açmaya korkuyor donuyoruz. Elbette ocak ayı size güzel olacak.

Bu soğukta üşümüş olabilirim ama titremem soğuktan değil sensizliktendir.

Ocak ayı geldi; sen yoksun yanımda. Ocağımı kor bırakıp gittin.

Seni öyle çok sevdim ki bir tanem sanki ocak ayında değil de haziran ayındaymış gibi yanıyorum.

Ocak ayı kışın en çetin geçtiği aydır. ‘Ocağına düştüm’ dercesine sizden yardım isteyenleri geri çevirmeyin. Garip gurâbaya el uzatın, kış gününde sokakta yaşayanları düşünün biraz.

Çok seven insan en soğuk zamanda dahi yüreğinin sıcaklığıyla ısınır.

Ne zaman üşüdüğümü hissetsem hep ocak ayını hatırlarım, ne zaman kalbim sızlasa hep sen aklıma gelirsin.

Ocakta üşüdüğümden değil, sensizlikten titriyorum.

Kar getirdin, yeni bir yıl getirdin, tatil getirdin hoş geldin Ocak.

Ocağına düştüm Ocak ne olur üşütme beni.

Ocak ayı güzellikler getirsin hepimize. Ardından gelecek güzel ayların siftahı olsun. Kimseye zulmetmemek için söz verelim kendimize bu yıl. Başkasının ocağını söndürenler, gün gelir ateşlerde yanarlar.

Aralık’tan sonra, sahneye çıkar Ocak; o yar hayatına, şimdi kimi sokacak? Bende kaybettiğini, hangi tende bulacak; unutmak için beni, gidip nerede duracak? Ne yaparsa yapsın, asla silemez beni ister bölüp ister çarpsın, yerden yere kendini!