Kısa Süper Sözler

Asgari ücret gibiyim; kimse benimle geçinemiyor.

Gönül kapısı herkese açılır mı, iki laf eden adam sayılır mı? Bakma insanoğlunun uyruğuna, tanıyamazsın basmadıkça kuyruğuna.

Berrak bir gönülden kirli su akmaz, güzel bir ruhtan kötü söz çıkmaz. Hayatta her şey ters gidiyorsa, belki sen ters yola girmişsindir.

Cinayeti işlerken hep aynı metodu kullanırdı! Gözleri tetiği çekerdi, ben ölürdüm.

Bazı insanlar yağmuru hisseder. Diğerleri ise sadece ıslanır.

Anahtar gibi sadece kaybolduğunda aranan biri olmak istemiyorsan, ‘nasıl olsa paspasın altındadır’ rahatlığı vermeyeceksin kimseye.

Zorlama! Ya kalbin kırılır ya hevesin.

İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!

İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.

Akıttığın gözyaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından ve unutma ki nankörlük; zayıf insanların işidir.

Geçer elbet efendim geçer… Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer ama mutlaka geçer.

Oysa senden tek bir damla istemiştim, sana kocaman bir deniz sunmak için.

Kahve falında balık para demekse; en büyük hazinemdir gözlerindeki okyanus.

Hangimiz aşkın rengiyiz? Sen koyu kırmızı bensiz, ben zifiri siyah sensiz…

Ağlamak gözlerdeki yaşı boşaltır, acın ise hep taze kalır.

O kadar orijinal bir acı bıraktın ki geride, senden sonra hiçbir aşk yakışmadı gönlüme.

Eskiden mendiller âşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı şimdi ise gerçek âşık kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor.

Bazı şeyler var ki söylenmiyor, biz seninle sözleri susarak aştık.

Şarkılar yalan söylüyor, ağlatan hiçbir şey güzel değildir.

O ki; rüyana gireceğim diye söz verdi. Nice yıllar geçiyor ki bu söz yüzünden gözüme uyku girmedi.

Seni düşünerek dinlediğim müziği ezan okunurken kapatıyorsam, demek ki gerçek aşk sen değilsin.

Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat…

Kırılmış bir kalbin hesabı, bu dünyaya ağır gelir.

İyi ilişkiler ‘hesapsız’ kurulur ama nezaket gibi ‘çok ince hesaplar’ ile yürür.

Biliyorum sevap ama benden başka kimse bakmasın yine de yüzüne! Senin yüzünden tek giden ben olmalıyım cennete.

Cam gibi olacaksın bu hayatta, kıranı keseceksin.

Gören göze karanlık perde olmaz; görmek istemeyen göze ışık ne yapsın?

Eğer bir fare kediye gülüyorsa, yakınlarda bir delik var demektir!

İnandığım değerler değişmedi. İnandığım insanlar değişti sadece.

Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım.

Eğer birini kandırmayı başardıysan, onun aptal olduğunu düşünme! Sadece sana hak ettiğinden daha fazla güvenmiştir.

Yolunu beklerken daha dün gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım da işte iyice; anladım ki sen de herkes gibisin!

SEVGİ, sadece bir duygudan ibaret değildir, bir varoluş biçimidir, koşulsuzluğun, ilhamın ve emeğin bir arada olduğu eşsiz bir sanattır.

Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir, küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.

El değmemiş gülüşlerimi sana adadım. Gel ki; vakti geçmesin adağımın.

Gittikçe sıradan biri oluyorsun, o yüzden lütfen gitme!

Normaller tehlikelidir, delilere güvenin.

Hayatta bir daha hiç karşılaşmasak bile, biliyorum ki sana rastlamış olmam bile bir ömre bedel.

Belki de bizim kaderimiz mutsuz olmaktı, başkaları mutlu olsun diye.

Bir kızın en sevdiği şarkıyı iyi dinleyin, çünkü orada tüm söylemeye korktuğu şeyler gizlidir.

Tüm sözcükler tükendiğinde, insan insanı anlamaya başlar.

Acı duyuyorsan canlısın başkasının acısını duyabiliyorsan insansın. Ts Eliot

Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama yeri gelir, hiç sevmemiş gibi gider.

Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolaydır; ama dostun başarısına sempati duyabilmek, sağlam bir karakter gerektirir.

Seninle ettiğimiz kavgalara da şükür. Ya hiç olmasaydın?

Ve bir gün kalem diyecek ki: Bu kadar yazdığın yeter! Artık çiz gitsin.

Ölümden değil de ölümlerden korkarım; çünkü ilkinde ben varım ikincisinde sevdiklerim.

Hayat, sensizliğe alışmak için çok kısa!

Aşk aynen yazıldığı gibidir: Sesli başlar, sessiz biter.

İnsanı insan yapan en önemli cevher; vicdanı ve merhametidir.

Öyle tertemiz sevmeli ki insan; tek bir namahrem söz düşmemeli yüreğine.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi buluşu, benim seni bulmamdır. Bu sayede anladım ki yaradanın, kuluna verebileceği en özel ödülsün.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Benimle onun arasında kaldıysan, onu seç! Çünkü gerçekten sevseydin, beni seçenek yapmazdın.

Varlığın bana yetmiyorken, yokluğunla avunmak zorundayım! Ya al götür kalanımı. Ya da gel, tamamla eksik kalan yanımı.

Sevdan hala yüreğimde ikamet ediyor diye, hiçbir kiracıya satmadım düşlerimi.

Ölmek için sebebim yok ama yaşamak için de sınırdayım.

Gel! Ardında bırak var ile yoktu. Bir halk kütüphanesi sessizliğinde ister mırıldan beni ister içinden oku!

Ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan, bir günahı, seni beklediğim kadar.

Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk!

Peşinden koşan çok diye sevinme. İktisat der ki; fiyat azalınca, talep artar!

Her yürek ses veren bir uçurumdur, herkes kendi uçurumunu yüreğinde taşır.

Yıkılır mıyım sanıyorsun? Sarsılmam bile! Cam gibiyim, bazıları ne kadar kırarsa kırsın; kırıldıkça keskinleşirim!

Hepimiz matematikten anlarız biraz. En azından birini hayatımızdan çıkaracak kadar.

Dilimden duam olup, süzülür müsün semaya? Âmin olup, dökülür müsün avuçlarıma? Dua dua gülümser misin bana?

Sen bana kör demiştin ya haklısın senden başkasını görmemiş bu günahkâr gözlerim.

Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken. Gelme. Sana bol gelecek artık bu aşk!

Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.

Kalbin neye bağlanırsa varlığın onun mahiyetine bürünür… Sen de kalbini sonsuz ve tükenmez olana bağla.

Bana yüreğinle gel, bahanelerinle değil!

Yokluğunu bile seviyorum yârim; çünkü o bile sen olduğun için var!

Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok.

Yüksekten düşenin parçası bulunur, bulunur da gönülden düşenin parçası bulunmaz.

Kimseye güvenme ve onları tanıman için sınamaktan korkma; çünkü kaybedilmesi gerekeni, en önce kaybetmelisin!