Yeni Sözler

Şu sol tarafımı görüyor musun? Burası benim kalbim, seninse memleketin.

Sesini duyduğumda, içimde uçuşan bir şeyler var. Sesinde, mutluluk bahçeleri var. Dünyanın tüm kötülüklerini unutturacak bir şeyler.

İnandığım her şeyin yalan olduğunu gösterdin bana. Unutur muyum seni?

Benimle konuştun, benimle gülümsedin, benimle iyi kötü çok şey paylaştın. Şimdi bunları bu kadar çabuk unutabiliyor olmandan nefret ediyorum.

Mükemmel bir hayatım olmayabilir ama her şey için Allah’a şükrediyorum.

Allah onu senin karşına çıkardıysa, bunun bir sebebi olmalı.

Hayatımın “hiçbir şey yapasım yok” dönemindeyim.

Keşke hiç başlamasaydı desem, o muhteşem günlere ayıp edeceğim. İyi ki yaşandı desem, bu vedaya nasıl bir kılıf giydireceğim? Bilmiyorum.

Ben umut edip hep ters köşe olmaktan çok yoruldum.

Bir kuyudasın ve yardım bekliyorsun. Sonra biri geliyor, sana ip uzatıyor ama boynuna.

Hiç umudum yoktu ama bir kere bile vazgeçeyim demedim.

Ama fazlada üzülme hayat bitiyor bir gün.

Çabalamadığını gördükçe vazgeçiyorum.

Duam belli, duyan belli, gerisi takdiri ilahi.

Dünyanın en korkunç hissi; bir insanın yüzüne bakıp, başka birini bu kadar sevemem diye düşünmek.

Seviyorsan uğraşacaksın, konuşacaksın gurur kimseyi mutlu etmez.

Eğer seni içimdeki o küçük kız çocuğuyla tanıştırmışsam, bil ki ölene kadar hep yüreğimdedir izin.

Hayat acımasızdır. Bazılarını tanıdığımıza pişman eder, bazılarını da daha önce neden tanımadığımıza.

Gözlerimi kaçırdığım için pişman oluyorum bazen. Sonra özlüyorum. Keşke doya doya baksaydım diyorum.

Bazı insanlar için yaptığım fedakarlıkları geri almak istiyorum.

Gitmem diyenlerden öğrendik, yalnız kalmayı.

Mezarlıkta bile yetişir çiçek. Beni niye sevmedin?

Bazı insanlar uzaktan bakınca kusursuz, tanımaya başlayınca lüzumsuz.

Bak ben böyle olacağını biliyordum ama yine de seni sevdim.

Ben artık hiçbir şey için çabalamayacağım. Çünkü ne kadar çok istersem, o kadar olmuyor. Ve yıpranan en çok ben oluyorum.

Ben içimdeki tüm camı çerçeveyi indirdim, senin elin bile kanamadı.

Eğer karşınızdaki kişi sizi gerçekten seviyor olsaydı dayanamazdı konuşurdu; o yüzden zamanınızı beklemekle harcamayın. Gökyüzünü sevin.

Yanımdayken bile sana doyamazken, nasıl anlatır ki sensizlik?

Biliyorsun o yolun sonunda kocaman bi duvar var daha fazla ilerleyemezsin ama devam ediyorsun, hep aynı şeye yeniliyorsun.

Yaz bana yaz ki delirmeyeyim.

Çok delice sevmiştim, olmadı. Ama şundan eminim; bir daha asla bir gülüşe inanmayacağım.

Bir kız için bütün kızlardan vazgeçecek kadar delikanlı olun yeter.

Kirpiklerini sayacak kadar deliydi bu yürek sana. Beni unut, bunu unutma.

Ben değişmek istemedim. Değişmek zorunda kaldım. İçiniz yanmaktan kül olduğunda ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Çocukluğumu babam, gençliğimi sen aldın.

Seni özlemenin tadı da bir başka ama sen yine de özletme.

Çok sabırlı olabilirim ama sabrım bittiğinde limanı yakarım, gemiyi değil.

Gelmemi isteseydin eğer, ben tüm çıkmazları bir kez daha ezberlemeye razıydım.

Bir kez soğursun ve hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Tüysüz itte bit olmaz, yavşaktan yiğit olmaz.

Zayıf noktamı bilen kim varsa istisnasız oradan vurmaya çalıştı ama şöyle de bir şey var benim yüzleştiğim yarayla beni kanatamazsın.

Birine verdiğin değerin, gösterdiğin ilginin, karşılığını alamamak büyük bir yıkım. Kendi çabalarının kendine enkaz olması gibi.

Her gece bir şeylerin yoluna gireceği umuduyla yatıp, her gün o umutlarımın kırıklarını bir yerlerden toplamaktan yoruldum.

Ne zaman pişman olursun biliyor musun? Yarım bıraktığını, başkası tamamladığında.

Belki denize ulaşır içimizdeki nehirler bir gün.